Sayfa(268-284): | |||
Boyun büküp acı acı melerdik. Gözyaşını kanlar ile silerdik. Görsek diye seni Hak’dan dilerdik. Ey bir temsil-i rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur. Çünkü sensin bu asırda Rahmete’n-lil’âleminin cilvesi. Çünkü sensin şimdi Şefiu’l-Müznibîn’in vârisi. Ağisna ya ğıyase’l-müstağîsîn. Ey şû’le-i rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Şifa bulsun şimdi biraz yaramız. Revaç bulsun, geçmez olan paramız. Saç nurunu, aka dönsün karamız. Ey ziyâyı rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Cürmümüzle külhan gibi pürnârız. Dert elinden hem hergün zâr u zârız. Afvet bizi mâdem sana hep yârız. Ey nur-u rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Meylimiz yok yalancı bir dünyaya. Son verdik biz bid’alara, riyaya. Kapılmayız öyle kuru hülyaya. Ey bir hakîkat-ı Rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Yok bizde cemiyet kurma hülyası. Yok başka bir yola gitme sevdası. Olduk ancak nurun dertli şeydâsı. Ey dertlilere rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Yollarda bıraktık geçdik dervişi. Attık gönüllerden öyle teşvişi. Kâfi bu parlayan nurun güneşi. Ey ma’kes-i rahmet-i âlem Risâletü’n-Nur.! Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||